19 Nisan 2011 Salı

OĞLUMA EN BÜYÜK ÖĞRETİM, HAYAL KURMAYI ÖĞRETMEK... ÇALIŞIYORUM...

Düşündüm, ve en çok buna zaman ayırdım.






Oğlumuza ileride mutlu olabileceği bir gelecek hazırlamak için çalışıyoruz. İyi okullara gitmesi, iyi bir eğitim alabilmesi, spor yapması, müzik ile uğraşması, oyun oynaması, daha birçok uğraşı... Her hafta sonu arkadaşlarının doğum gününe gidebilmek için zaman ayırıyoruz. Neden? Sosyal ilişkileri öğrensin, arkadaş kavramı olsun, yarın öbür gün büyüdüğünde teknik bilgilerin bir yere kadar işine yarayacağını görecek. Üzerine çıkabilmek için iletişim gücü, iş ve özel arkadaş ağı, bu ağı nasıl yönettiği önem kazanacak. Peki tüm bunları yaptı ama yine de istediği yerlere gelemiyorsa ne eksik dersiniz?..






Benim bulduğum eksiği paylaşmak isterim sizinle... HAYAL EDEBİLME GÜCÜ .... Biz çocukken, oyuncaklarımız yoktu. Bahçede, çamurdan tabaklar, pastalar yapar evcilik oynardık. Oyuncaklarımızı bile hayal etmemiz ve kendi imkanlarımız ile yapmamız gerekirdi. O dönemlerde nasıl da aktif bir çocukmuşum, sokaklardan topladığım renkli ince elektrik telleri ile kolye, bilezik, yüzük yapıp, küçük bir mendil üzerinde sokağın başında satmaya çalışırdım. Hem onları yapmayı hayal etmişim, hem de satarak para kazanabileceğimi düşünmüşüm. Televizyon en geç saat 20.00 da kapanırdı. Sadece haftasonları pazar sabahları çizgi film olurdu, biz de erkenden kalkıp uçan kaz, heidi, değiş tonton sevreder, eğlenirdik.



Ekmek üzerine yağ sürüp, biraz da tuz, fırlardık sokağa... Okulda tek tip önlük, tek tip beslenme çantamız vardı. Unutmuyorum, o dönemlerde çok yakın bir arkadaşımın yurtdışındaki teyzesi O'na değişik renk ve şekillerde okul malzemeleri getirirdi, kalemler, silgiler, beslenme çantası... Özenerek bakardık, merak edip, incelerdik. Ben de çantamı, kalemimi değişik hale getirebilmek için kendi süslemelerim ile yeni alternatifler oluştururdum.



Artık gerekmiyor. Eve varmadan önce benim de keyifle gezdiğim kırtasiyemizde sınırsız alternetif var. Bir iki alma, nereye kadar? Sonunda alıyorsunuz çocuğunuza... Artık sınırsız çizgi film, sınırsız kıyafet, sınırsız alternetifte imkan var sunabildiğimiz yada sunamadığımız ama sorun sunulup sunulmaması değil aslında... Çocuklarımızın hayalleri sınırlanıyor. Artık küçük hayaller ile geleceklerini süsleyemiyorlar. Onlara düşen iş daha zor... Daha büyük farklı hayaller kurabilmeleri gerekiyor. Artık öyle filmler izliyorlar ki, uzay, olağanüstü güçler, sınırsız yaşam artık hayaller bile zorlaştı. Teknoloji hayalleri o kadar ileri itti ki, küçük çamurdan bir tabak yapmak, benim çocuğuma bir hayali gerçekleştirmek gibi gelmeyecek. Ancak hayalsiz bir dünyada başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Tek tip, benzer eğitimleri almış, benzer donanımda bir çok çocuk yarın genç ve yetişkin olacak. Benim çocuğum da bunlardan biri... Peki şu dönemde bile fark yaratabilmek bu kadar zorlaşmışken, çocuklarımız nasıl fark yaratabilecekler... Eğer yaratamazlarsa inanın bana sınavlarda en yüksek dereceyi yapması, en iyi üniversitelerde okuması bir işe yaramayacak... Bu şekilde çok çocuk var...






O yüzden ben oğluma önce basitten de başlasak, hayal kurmayı öğretmeye çalışıyorum. Kendi hayallerimi, bu hayallere ulaşmak için nasıl kararlı olduğumu, nasıl hedefler belirleyip, nasıl programlar yaptığımı göstermeye çalışıyorum.






Ama yapmamam gereken şey oğluma bir de hayal yaratmak.. Çünkü bir başkasının hayali hiçbir zaman O'nu bir yere getirmeyecek. Hayalin hayal olabilmesi için size ait olması gerekiyor.






Hayalinizi tutabilmelisiniz, gözünüzün önünde görebilmelisiniz. Dokunamadığınız bir hayali gerçekleştirmeniz de zor olur. Eğer dokunabilmek anlamlı gelmiyorsa, nasıl olacak diye düşünüyorsanız. Bir önerim, hayallerinizi yazmanız veya resminiz çizmeniz olabilir. Aynı yöntemleri çocuğunuz için de uygulamaya çalışmalısınız.






Hayalleri dolu dizgin koşan mutlu çocuklar için...

www.evdecocukvar.com

Aslıhan Erdoğu






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder