13 Nisan 2011 Çarşamba

FRANSIZ EKOLÜ İLE YETİŞMİŞ, ZARİF BİR HANIM... (1493 nolu üye)


EvdeÇocukVar sitesine her yeni üyemizin profil bilgilerini tek tek okurum. Bazı profiller için, aslında kendisini daha fazla tanıtmalı diye düşünürken, bazı profiller de fazlası ile ilgimi çeker ve özel olarak görüşmek isterim. Ben tam yeni bir üyemizin profili ile çok fazlası ile ilgilenirken, aynı üyemizden bir mesaj aldım. Bana özel e-postada ‘blog yazılarımı çok beğendiği ve kendisinin de bu yazılara renk katmak istediği’ yazılıydı. Üyemizden gelen bu davet beni fazlası ile memnun etti. Hiç ikiletmeden şahsen aradım ve randevu aldım. Evi bulma konusunda da pek zorlanmadım, çünkü... Üniversite yıllarımı Etiler ve Bebek’te geçirdim. O bölgenin benim için her zaman özel ve özlem dolu bir yeri vardır. Hemen hemen birçok sokağını da bilirim. En kolay tarif aldığım bölgelerden biridir. Nispeten alçak katlı eski İstanbul evlerini, geniş camlarını, yıllanmış çam ağaçlarının bahar kokusunu çok özlemişim doğrusu... Kıvrımlı yokuş sokakları geçtikten sonra 35 yıldır oturulan bir Etiler evine geldim. Beyaz ferforje demir parmaklıklar otomatik sesi ile açıldı. Sevimli küçük bir arka bahçe... Merdivenlerden 1 kat indim ve evin alt katında kapı açıktı. Ev sahibi gayet sportif, ince, zarif bir hanım... Güler yüzle beni karşıladı, kısa bir tanışmadan sonra salonun en rahat bölgesinde çaylarımızı yudumlarken, sohpetimize başladık.


AE(Aslıhan Erdoğu) : Sanırım son yıllarda bahsi geçen enerji konusu bu olsa gerek. Ben de profilinizi okumuştum ki, mutlaka görüşmeyi planlarken, sizden bir mesaj aldım. AÜ(EvdeÇocukVar 1493 nolu üyemiz) : Evet, ben de pozitif enerjiye ve çevreye verdiğiniz mesajın geri geldiğine inanıyorum doğrusu.

AE : Çok ince, sportif oldukça genç bir hanımsınız ama sitedeki kaydınızdan 2 çocuğunuzun olduğunu biliyorum. Üstelik büyük kızınız 18 yaşındaydı yanlış hatırlamıyorsam?

AÜ : Evet, 2 çocuğum var. Büyük kızım Dilara, üniversitede otel yöneticiliği okuyor. Küçük oğlum Ata da 9 yaşında 4. sınıfa devam ediyor. Ben çok erken evlendim dolayısı ile 21 yaşında anne olmuştum. Erken yola çıkan, çok yol alır derler ya...


AE : Peki nasıl oldu? Evlenmeye nasıl karar verdiniz? Şimdi Marmara üniversitesine devam ediyorsunuz, aradaki bağlantıyı kurmama yardımcı olur musunuz?

AÜ : Evet benim biraz ilginç bir hayatım var. Anlatmaya çalışayım kısaca… Babam Maden Mühendisi idi. Annem sınıf öğretmenliği yaptı ancak bizi büyütürken işi bırakmıştı. Biz 2 kardeşiz. Benim küçüğüm bir, erkek kardeşim var. O da yurtdışında finans okudu ve şu anda Türkiye’de özel bir işletmede üst düzey yönetici olarak çalışıyor. Okul hayatıma Özel Saint Benoît Fransız Lisesinde başladım. Orta okulu bitirdikten sonra İsviçre’de Ecole Valmont – Lozan kolejine başladım. 4 sene İsviçre’de yatılı bir kız okulunda okudum. Tam mezun olduğum yıl, arkadaşlar aracılığı ile eşim ile tanıştım. Hemen evlenmeye karar verdik. Evlenmemizin ilk yılında kızım doğdu. Tabiki benim üniversiteye devam etme planlarım bir anda suya düşmüştü. Babam ticaret yapıyordu, kendi aile şirketimiz vardı. Bu yüzden hızla iş hayatında buldum kendimi… Önce maden işletmeciği, ithalat, ihracat, mümessillik yaptım. Babamı kaybettikten sonra maden işleri bana çok uzak gelmeye başladı ve Bodrum’ a yerleşmeye karar verdim. 1.5 sene BOTAV, Bodrum’u tanıtma vakfında genel sekreterlik yaptım. 5 yıl kadar Bodrum’da yaşadık ancak kızım ilkokul çağına gelmişti ve Bodrum’da eğitim seçenekleri çok geniş değildi. O yüzden İstanbul’a geri döndük. Kızım biraz büyüyünce, iş hayatına devam etmeye karar verdim ve Havaş’da işe başladım. Fransızcam oldukça iyi olduğu için İsviçreli Genel Müdürünün özel sekreteri olarak çalıştım. O sıralarda Delcom’dan turizm işletmeciliği dersleri de aldım ve büyük bir otelin kurumsal satış müdürü olarak iş hayatıma devam ettim. Turizm beni o kadar cezbetmişti ki, çok yakın bir arkadaşım ile Nişantaşı’nda ortak bir turizm firması kurduk. Ancak ortaklık tahmin ettiğimiz gibi değildi. Çok yakın arkadaş olmakla, birlikte iş yapmak çok farklı şeyler… Malesef 2 yıl sonra işletmeyi kapatmaya karar verdik. Bu sıralarda, 2001’de oğlum Ata doğdu. Ben anaç bir anneyim, dolayısı ile yine çocuğumu büyütme telaşına düştüm. Bir yandan da kızım olgun bir genç kız olmuştu. Ve onların büyümeleri, sorunları, ihtiyaçları çok zamanımı aldı.


AE: Peki ama, konsolun üzerinde gördüğüm aile resminizden anladığım kadarı ile artık çocuklarınız büyümüş. Bundan sonraki planlarınız nedir? Tam bu soruyu sormuşken Ata okuldan geldi. Ve annesini öpmek için misafir salonuna gelmişti. Çok efendi, ağırbaşlı ve yakışıklı bir çocuk Ata... Bana ‘hoşgeldiniz’ dedi ve tokalaştık.

AÜ: Peki ,şimdiden sonra diyordunuz. Şimdiden sonra eskiden hızla yol alırken, yarım bıraktığım ve şimdi eksikliğini hissettiğim üniversite eğitimimi tamamlamaya karar verdim. Ve 2 sene önce üniversite sınavına girerek Marmara Üniversitesi Fransızca Öğretmenliği bölümünü kazandım. Şu anda hiçbir dersimi kaçırmıyorum. Büyük bir zevk... Oğlumu okula gönderiyorum ben de arkasından okula gidiyorum. Evde okul anılarımızı paylaşır olduk. Sınıf arkadaşlarım her ne kadar kızım yaşında da olsa, onlarla ve hocalarımla çok güzel ilişkilerim var. İlk hedefim üniversiteyi bitirmek. Ve sonra da planlarım devam edecek..


AE: Çok hırslı ve aktif bir hanımsınız belli. Ama daha neler düşünüyorsunuz merak ettim doğrusu…

AÜ : Dil Bilimi konusunda yüksek lisans yapacağım. Büyük ihtimalle yüksek lisansımı da İsviçre de yapmayı ve oğlumu da orada iyi bir yatılı okula vermeyi planlıyoruz.


AE: Peki sizde oradayken neden yatılı okul düşünüyorsunuz Ata için?

AÜ: İlk önce kulağa hoş gelmiyor biliyorum. Ama ben de yatılı okulda okudum ve yatılı okulun faydalarını çok iyi biliyorum. Siz çocuğunuzun yanındayken her nekadar ona sorumluluk vermeye çalışsanız da hiçbir zaman yatılı okulda kazanılan özgüven gibi bir güven verebilmeniz mümkün olmuyor. O yıllarda Ata ‘da 2 sene daha büyümüş olacak. Dolayısı ile artık yatılı okulda kalabilecek yaşta olduğunu düşünüyoruz.


AE :Peki bizim için önemli konuya geleyim. Siz bizim sitemize üyesiniz ve fransızca özel ders vermek istiyorsunuz, neden?

AÜ: Çok basit aslında, öncelikle sitenizi çok beğendim. Güvenilir ve özgün buldum. Ayrıca ben çalışmadan duramayan biriyim. Şu anda da derslerime devam etmek istediğim için full time bir işte çalışma imkanım yok. Ben de en iyi bildiğim işi yapayım dedim. Gençlere fransızca öğretmek...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder