16 Nisan 2011 Cumartesi

GÜLERYÜZLÜ BİR ANNE... (663 nolu üye)



Hani bazen insanlarla gözgöze geldiğinizde kendiliğinden sıcak bir gülümseme olur ya gözlerde... Arka planda ‘’sizinle tanışmak istiyorum, siz bana pozitif bir enerji verdiniz’’ demek isteriz aslında. İşte üyemizi ve kızını ilk gördüğümde bana o sıcak gülümseyen gözlerle bakan iki kişi vardı karşımda. Yağmurlu bir bahar günü herkes biraz ıslanmış, yorulmuş ama iyi niyetini, samimiyetini hiç kaybetmemiş... İlk tanışma zordur aslında. Karşınızdaki kişinin beklentilerini, kendi nizi nasıl anlatmanız gerektiğini pek bilemezsiniz. Bu durum sizi biraz gergin yapar, biraz tedirgin... Böyle durumlarda en iyisi aslında samimi olmak ve olduğunuz gibi görünmektir... Ben de hemen önce kendimi tanıttım. Neden üyemiz ile tanışmak istediğimi anlattım. Önce söze başlayıp, görünmez sınırları yumuşatınca işler kolaylaştı ve çaylarımızı yudumlarken sohpete başladık.




AE(Aslıhan Erdoğu): Bu sefer genelde en son sorduğum soruyu, ilk sormak istiyorum. Daha önce ne kadar süre ile çocuk baktınız, bana biraz iş tecrübelerinizden bahsedebilir misiniz?


AY (EvdeÇocukVar 663 nolu üyemiz): Ben öncelikle 3 kız çocuğu sahibiyim. Onları büyüttüm, yetiştirdim. Şimdi ikisi bekar, biri evli ve bir de torunum var. Aile dışında ilk olarak bir doktorun çocuğuna 3 sene baktım. Aldığımda 8 aylıktı, 4 yaşına kadar ben büyüttüm. Sonra kreşe başlayınca işten ayrıldım. Son yıllarda da bir maliyeci hanımın çocuğuna 11 aylıktan başlayarak 2.5 yaşına kadar baktım. Onlardan ayrılmak hiç istemezdim. Sanki bir aile gibi olmuştuk ancak hanımın tayini Alanya’ya çıkınca ayrılmak zorunda kaldık. Geçen günlerde bizi aradılar ve 2. çocukları olmuş. Alanya’ya gidip gidemeyeceğimi sordular ama ailemi bırakıp gidebilmem imkansızdı tabiki. Daha sonra yine tesadüfen bir başka maliyeci hanımın çocuğuna bakmaya başladım. 5 ay baktım, İstanbul'da avrupa yakasına taşınınca gidebilmem mümkün olmadı ve ayrılmak zorunda kaldık. Ben çocuklara sevgi ile bakarım ve aileler ile de aile gibi oluruz. Hep güzellikle işten ayrıldım o yüzden de herbir çalıştığım kişinin referansını sitenizde verdim.


AE: Peki sizin aile hayatınız nasıl başladı? Eşinizle nasıl tanıştınız, neredelerde oturdunuz?


AY: Ben aslen Sinop Boyabat’lıyım. Eşim ile görücü usulü ile tanıştık. 18 yaşındaydım. Evlendim ve hemen Kastamonu’nun köyüne yerleştik. O yıllarda köyümüzde elektrik bile yoktu. Elde çamaşır yıkar, gaz lambası yakardık. Çok gençtim. Eşim köyde ilkokul öğretmeniydi. Tek öğretmen aile bizdik, o yüzden müfettişler geldiğinde biz ağırlardık. Herşeyi kısa zamanda öğrenmek zorunda kaldım. Kızımı, çarşafla sırtıma başlar, misafirlerimiz için yemek yapardım. Şimdi bu anlattıklarım size çok uzak geliyor değil mi? Ama eskiden hayat zordu. Sonra eşimin İstanbul’a tayini çıktı, tam biz taşındık köyümüze elektrik geldi. AE: Siz çalışkan bir hanıma benziyorsunuz, başka işler de yaptınız mı? AY: Evet, nasıl anladınız? Ben bir dakika boş durmam, sürekli çalışırım. O yüzden de hiç kilo almam. Hamurişlerini çok iyi yaparım, bu yüzden bir ara 2 arkadaşım ile Salı ve Cuma günleri gözleme açtık. Ama genel olarak çocuk baktım diyebilirim.


AE: Anlattığınız kadarı ile 3 kızınız var, onlar şimdi neler yapıyorlar?


AY: Çocuklarımı büyüttüm, yetiştirdim. Bir annenin her zaman çocuklarının başında olması gerekir. Büyük kızım Sevgi, Diş kliniğinde muhasebeci. Ortancamız Özlem, evli ve bir de 12 yaşında torunum, Görkem’im var. En küçük kızım Neşe de üniversitede turizm okudu, şimdi özel bir anaokulunca yönetici olarak çalışıyor. Sohpet uzun sürdü... Ben, büyük kızı ile beni ziyarete gelen üyemize özellikle samimiyetinden dolayı çok teşekkür ediyorum.






Aslıhan Erdoğu

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder