23 Kasım 2012 Cuma

Tesadüfen O'nu anlayan insan ben oldum.

Tanımadığım bir numara arıyordu, biraz tedirgin açtım. Telefonun diğer ucunda genç bir anne, okula yeni başlayan oğlunun derslerinde yardımcı olup olamayacağımı soruyordu. Gülmek geldi içimden. Laf arasında kaçıncı sınıf olduğunu tekrar sordum, acaba ben mi yanlış anladım diye. Gerçekten de ilkokul 1. sınıfa giden çocuğu hakkında konuşuyorduk.

Okuldan sonra anneyle baba işten dönene kadar çocuğun babaannesinde kalması gerekiyordu. Ben de ders çalıştırmak için oraya gittim. Babaanneyle çocuk beni kapıda karşıladılar, arka fonda birbirine karışan yüksek TV sesleri vardı. Hala daha nasıl olur da bu küçücük çocuğun desteğe ihtiyacı olur anlayabilmiş değildim. Ta ki eve girene kadar…

Oturma odasından yükselen TV sesine doğru yol aldık. Günün her saatinde sunucunun ve katılımcıların önce dramatik sahnelerde hep birlikte ağlayıp, sonra birden konuk sanatçının şarkısıyla coştukları bir program açıktı. Babaannesi çocuğun yanında, onun hakkında olumsuz olarak konuşmaya başladı. Ders çalışmıyor, hep TV seyrediyor, söz dinlemiyor, yazamıyor, çizemiyor… Özetle benden ders çalışmasını sağlamamı istiyorlardı. Şaşkındım.

Bir yerden başlamak için yan odaya geçtik. Burada da bir başka TV’de çizgi film kanalında erkek çocuklarının son dönemdeki gözdesi vardı ekranda. Ders çalışabilmemiz için bize 1 kanepe, 1 de zigon sehpa verdiler. El yazısıyla harfleri yazmaya çalıştık beraber. O kalemi tuttu, ben elini tuttum. Önce birlikte yazdık, sonra o tek başına yazabilmeye başladı. Matematik dersinde saatleri öğreniyordu. Anlam veremediği için soruyordu. Neden saatler var? Ben de ona her şeyi anlattım. Dakikaları, saatleri, günleri, yılları… Nasıl 7 yaşındayım diyebildiğini. Anladı.

Yani o “anlamıyor, ilgilenmiyor” değildi aslında yanlış bir ortamın içinde ihmal ediliyordu, anlaşılmıyordu ve onunla doğru şekilde ilgilenecek birini bekliyordu. Babaannesi ve dedesi onu çok seviyor olmasına rağmen. Annesi onu tabi ki anlıyordu ve ilgilenmek istiyordu fakat işten geldiğinde ders çalıştırmak için çok geç bir saat oluyor, çocuk uykuya direniyordu. Tesadüfen onu anlayan insan ben oldum.

Burcu Atasoy

22 Kasım 2012 Perşembe

Öyküm Beykoz'da İngilizce eğitim veriyor.

Marmara Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği 1. sınıf öğrencisiyim. Etkin iletişim ve anlatma becerilerine sahibim. Dil öğrenmenin ve öğretmenin en iyi yolu yaşayarak ve severek yapmaktır. Çocuklara bireysel ilgi alanlarına yönelik ders işleme yöntemleri hakkında bilgi sahibiyim. Yüzmek ve resim yapmak hobilerim arasındadır. İngilizce seviyem advance, Almanca başlangıç. Sigara kullanmıyorum.
EVDEÇOCUKVAR DİYOR Kİ : ÜYEMİZ İLE YÜZYÜZE GÖRÜŞME YAPILMIŞTIR. ÖYKÜM 22 KASIM 2012 TARİHİNDE BEYKOZ DA BİR AİLEMİZİN 2 KIZ KARDEŞ ÇOCUKLARINA HAFTASONU İNGİLİZCE EĞİTİM VERMEK ÜZERE İŞE YERLEŞMİŞTİR.
Medeni Durumu: Bekar
Eğitim Seviyesi: Üniversite
Meslek: ÖĞRENCİ/ABLA VE ABİLER

Seda, Kilyos'da Kuzey'e Oyun ablalığı yapıyor.

Seda ile ilgili ailemiz çok olumlu referans vermektedir.

Seda'nın kendi tanıtım mektubu:
Moda Tasarımı bölümünden mezunum. Çocuklarla aram çok iyi daha önce darüşşafaka spor kompleksinde 4-5 yaç grubuna spor antrnörlüğü yaptım şimdi 3-8 yaş grubuna ablalık yapabilirim ödevlerine yardımcı olurum veya eğitici oyunlar oynayabilirim el becerisini geliştirecek çalışmalar yapabilirim karakelem çizim eğitimi verebilirim.
Medeni Durumu: Bekar
Eğitim Seviyesi: Önlisans
Meslek: ÖĞRENCİ/ABLA VE ABİLER

Elif 17 Kasım'da Tarabya Ailemizde Oyun Ablası olarak işe yerleşmiştir.

Elif çocuk eğitimi konusunda tam bir idealist, ileride kreşi olmasını hedefliyor. Eğitici oyun ablası olarak EvdeÇocukVar ile çok değerli bir ailemizde işe başlamasından çok memnunuz.
Elif'in kendi tanıtım mektubu:
Daha önceden bir kaç anaokulunda ve kreşte çalıştım. Çocuk bakımı için tüm özelliklere sahip olduğumu düşünüyorum. Lisede 4 yıl çocuk gelişimi ve eğitimi bölümünü bitirdim. Şuan da Marmara Üniversitesi`nde Okul Öncesi Öğretmenliği okuyorum. Bir kaç anaokulunda staj yaptım. Çocuk bakımında ve eğitimde gerekli bilgilere sahip olduğumu düşünüyorum.

EVDEÇOCUKVAR DİYOR Kİ : ÜYEMİZ İLE YÜZYÜZE GÖRÜŞME YAPILMIŞTIR. ADAYIMIZ 17 KASIM 2012 TARİHİNDE TARABYA AİLEMİZDE CAN`IN ABLASI OLARAK İŞE YERLEŞTİRİLMİŞTİR.
Medeni Durumu: Bekar
Eğitim Seviyesi: Üniversite
Meslek: ÖĞRENCİ/ABLA VE ABİLER

19 Kasım 2012 Pazartesi

CV mi? IŞIK SAÇAN GÖZLER mi?

Hergün öyle çok genç ile mülakata giriyorum ki, bir süre sonra ilk görüşte birçok mesajı alabilir hale geliyor insan.  Üstelik sadece ben değil, çocuklarına güvenilir bir Üniversiteli Oyun Ablası veya Üniversiteli Oyun abisi arayan ebeveynler de KAĞIT ÜZERİNDEKİ YAZANLARDAN ÇOK ETKİLENEBİLİYORLAR, TA Kİ KİŞİ İLE YÜZYÜZE TANIŞANA kadar...

En çok şaşırtan tezatlıklar oluyor, ve tezatlıklardan çok şey öğreniyor insan.

Hani beklersiniz ki, iyi bir üniversitede okuyan, bir genç birçok iş için uygun olabilir. Ama olamayabiliyor. Birçok zaman aile terbiyesi, samimiyet, istek, pozitif enerji, güven, ışık saçan gözler, mütevazilik ÖNE ÇIKIYOR hayatımızda ve kararlarımızda.

İnanın bana, bu özellikler sadece Çocuklar ile iletişimde önem kazanmıyor. Ben çocuğuma değil, yönetimini yaptığım firmama da personel ararken, adayın kendine güvenine, ama güvenirken beden diline yansıyan mütevaziliğine, dürüstlüğüne, isteğine, kararlılığına, tabiki giyimine, kişisel bakımına, gözlerindeki ışığa bakıyorum.

Söylenilen bu kelimeler elle tutulmaz zannedilse de sadece ilk 3-5 dakika içinde hepsi işverende yerini buluyor ve kararı %85 oranında etkiliyor.

Bazı adaylar oluyor: her söylenene olumlu yanıt verse de, ve çok istekli gibi görünsede,  görünmeye çalışmak ile öyle olmak arasındaki farkı bilmiyorlar. Tüm bu ipuçlarını tecrübeli bir dinleyici beden dilinizden rahatlıkla anlayabiliyor.

Sadece ilk 3-5 dakikalık bir sohpet içinde adayın  işi alıp alamayacağına KARAR VEREBİLİR olmamda emeği geçen tüm adaylara TEŞEKKÜRLERİMİ BİR BORÇ BİLİRİM.

Aslıhan Erdoğu

15 Kasım 2012 Perşembe

ÇOCUĞUN YETENEK ALANLARI

  • Çocuk kardeşi veya başka bir arkadaşı ile kıyaslanmamalıdır. Her çocuğun yetenek alanları farklıdır.
  • Çocuklar rol model alarak da öğrenirler, çevrelerinde örnek alabilecekleri kişiler olmalıdır.
  • Çocuğun yetenek alanlarını belirlemek için gözlem yapılmalı gerekiyorsa profosyonel destek alınmalıdır.
  • Okulda klüp seçimlerine dikkat edilmelidir. Yetenek alanları desteklenmelidir.
  • Çocuğun içine girdiği tüm alanlarda başarılı olması beklenmemelidir.
  • Çocuğun gelişimi için ona zaman tanınmalıdır.

12 Kasım 2012 Pazartesi

SÖZEL DİL YETENEĞİ VE ZEKA

  • Uzun hikayeler anlatır, yazarlar.
  • Hafızaları gelişmiştir.
  • Zengin kelime haznesine sahiptirler.
  • Yüksek düzeyde sözel iletişime girerler.
  • Yeni kelimeler öğrenip kullanmayı sever.

Ebeveynler sözel zekaları gelişmiş çocuları ile :
  • Kelime oyunları oynayabilirler.
  • Birlikte Sohbet  ederek, hikayeler üretebilirler.
  • Çocuğun yaşıan uygun bir dergi ye abone olabilirler.
  • Bir not defteri edinerek çocuğun hikayelerini yazmasını destekleyebilirler.

10 Kasım 2012 Cumartesi

GÖRSEL - UZAYSAL ZEKA ve YETENEK

Görsel - uzaysal sekaya sahip çocuklar:
  • Renklere karşı duyarlıdır.
  • Sanatsal etkinlikleri çok sever.
  • El becerisi gerektiren resimleri rahatlıkla çizebilir.
  • Haritaları, çizelgeleri, diyagramları çok kolay okuyabilir.
  • Hayal gücü geniştir.
  • Film, slayt görsel sunumları izlemeyi sever.
  • Okurken yazılara oranla resimlerle daha rahat öğrenir.

Ebeveynler görsel-uzaysal zekası gelişmiş çocukları için:
  • Ders çalışırken, görsel objeleri kullanabilirler.
  • Çocuklarının zor anlarında onları resim, çizim, görsel aktiviteler ile sakinleştirebilirler.
  • Birlikte hayal kurabilirler, gökyüzüne çizdikleri hayali resimler üzerinden sohbet edebilirler. Bulutları şekillendirerek, hayal güçlerini geliştirebilirler.

7 Kasım 2012 Çarşamba

ŞİMDİKİ ANNELER Mİ DEĞİŞTİ ? ZAMAN MI?

Şimdiki anneler mi değişti? Eskiden annelerimiz hem çalışır, hem ev işi yapar, hemde çocuk bakardı. Şimdi evhanımları bile yatılı çalıştırıyor.

İş görüşmelerinde iş tanımları anlatılırken şu açıklamaları yapanlar var:
- 2 çocuğum var, onlara bakacaksın.
- Köpeğimizi günde 2 sefer yürüyüşe çıkaracaksın.
- Yemek, ütü, 4 katın temizliği yapılacak.
- Ben erken kalkmak istemiyorum ÇOK YORULUYORUM , yemeğimi yatağıma getireceksin.
- Yatılı çalışacaksın, haftasonu misafirimiz oluyor, hafta içi 1 gün izin yapacaksın.

Bu yazdıklarımız hayal ürünü değil, gerçek. Bu işe başvuran adaylar iş tanımından değil ama, İŞVERENDEN KORKTUKLARI için işi kabul etmediler.

5 Kasım 2012 Pazartesi

YASEMEN YAZ BOYUNCA CAN'A ABLALIK YAPTI.



Yasemen sosyal sorumluluk bilinci oldukça gelişmiş üniversiteli bir gencimiz. Marmara Üniversitesi'nde okuyorken EvdeÇocukVar ile birlikte ailelerimize destek verme çalışmamızda EvdeÇocukVar bünyesinde çalışarak, çocuklarımıza ablalık yapıyor.
Bu yaz İstinye'de 4 yaşındaki Can'ın ablası... Günlük aktivitelerin yanında Can'ın hem ablası, hem oyun arkadaşı...
Yasemen, çocuklar için birşeyler yapmayı çok seviyor, çocuklar için yapılan emeklerin değerli olduğuna inanıyor ve bu amaçla da birçok sosyal sorumluluk projesinde gönüllü çalışmaları var.
Üniversite'de 'Güneşin Çocukları' kulübü ile birçok anadolu şehrindeki okullarda yardım kampanyalarına katılmış.
2012-2013 kış döneminde de parttime abla programımızda EvdeÇocukVar ile çalışmaya devam etmektedir.

ÜNİVERSİTELİ ABLALAR, EĞİTİMLERİNİ EVDE ÇOCUKLAR İLE PAYLAŞIYORLAR...

Beren, Marmara Üniversitesi'nde çift anadal öğrencisi ve idealist bir eğitimci adayı. Okul yıllarında da EvdeÇocukVar.com ile çalışan ailelerin çocuklarına ablalık yaparak, ailenin çalıştığı zamanlarda, çocukların evde geçen zamanlarının daha kaliteli olmasına destek veriyor.