15 Eylül 2011 Perşembe

İŞİ BİTİNCE TEKNENİN ETRAFINDA YÜZDÜRÜRÜM ...

Siz çalışanınıza nasıl bakıyorsunuz? Nasıl davranıyorsunuz ? Hiç düşündünüz mü?


İş görüşmesinde, iş başvurusu yapan kişiyi detaylı inceleriz, işe uygunluk ve yeterlilik testlerinden geçiririz. Neticede bir iş tanımı ile personeli işe başlatırız. İş tanımının açık olması ve bu iş tanımını 1 kişi tarafından yapılabilir olması çok önemlidir. İşveren, şahıs yada firma olarak, personele iş imkanı sağlar ve işveren de personelin emeğinden faydalanır. Bu sırada karşılıklı iyi niyet, açıklık ve denetim çok önemlidir. Ancak sınırları da çok fazla zorlamamak gerekir...

İşe aldığınız eleman ne düzeyde iş yapıyor olursa olsun, işin bir tanımı, yapılma zamanı ve ölçüm kriterleri olmalıdır. İşini iyi yapmış bir kişiye, işi erken bitmiş ise ek sorumluluklar verebilirsiniz ancak bu dönemde de mantık çerçevesinde kalmalısınız. Çok çalıştırıldığı ve veya kötü yönetildiği için motivasyonu kaybeden ve sonunda verimsiz olan çok çalışan vardır. Örnekleri her zaman kurumsal firmalarda aramayın. Çoğu zaman kurumsal firmalarda iş tanımı ve çalışma zamanları çok daha belirgin ve tanımlanmış olduğundan yöneticilerin kişisel kararlarına gerek kalmayabilir. Ancak küçük işletmelerde ve evde çalıştırılan personelde durum çok farklı boyutlara gelebiliyor.

İyi eğitim almış ve kurumsal bir firmada çalışan bir yöneticinin tatil sırasında sarfettiği bir sözü örnek vermek isterim. Bazen günlük hayatımızdaki davranış şekillerimiz kurumsal iş hayatımıza da yansır ve aslında bizim karakter yapımızın aynasıdır.

Bir haftalık tekne turu sırasında, kaptan ve miço canla başla çalışmaktadır ve görevlerini de zamanında ve eksiksiz yapmaktadırlar. Ancak bir misafiri, miçonun yemek servisini ve temizliğini yaptıktan sonra kalan zamanı rahatsız eder. İşi biten miçonun oturmasından rahatsız olan misafir durumu şöyle ifade eder.

'Sinir oluyorum miçoya, neden oturuyor ki şimdi, ben olsam, işi bitince kalan zamanında onu teknenin etrafında yüzdürürdüm.' diye duygularını ifade eder.

Nedense bazılarımız, çalıştırdığımız yada zamanını satın aldığımızı düşündüğümüz kişilerin zamanlarını ve emeklerini sınırsız kullanmak isteriz. Ve yapılan işin yeterliliğine bakmak yerine kişinin durmaksızın çalışmasını isteriz.

Bu şekilde düşünen ve evlerinde çalıştırdıkları temizlik personelinin boş zamanına tahammül edemedikleri için diğer aile fertlerinin de evlerinde çalışmaya götüren hayatımızın içinden çok fazla insan olduğunu sakın unutmayın...

Tam tersini düşünerek bize çalıştırdığı personel için şöyle sözler kullanan aileler de var. 'Hayat uzun bir maraton, yarınların ne getireceğini kimse bilemez. Bazı insalara şans verilmiş, bazılarına verilmemiş yada bazıları verilen şanslarını iyi değerlendirememiş olabilirler. Ama herkes insan olarak eşittir ve çalışanlarınıza da yaşam hakkı tanımalısınız. ' diyerek gerek özel hayatındaki gerekse profosyonel yaşamındaki duruşunu ifade etmiştir.

Şimdi, bir dakida durup, düşünelim ve biz etrafımızdaki insanlara nasıl davranıyoruz özeleştiri yaparak değerlendirelim . Kendisini karşısındaki kişinin yerine koymaya çalışarak davranış şekillerini düzenleyen kişiler, hem profosyonel hayatlarında hem de özel yaşantılarında daha sadık ve iyi niyetli insanlarla birlikte olmayı başarabilirler...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder